20 Ocak 2015 Salı

"CHARLIE HEBDO" olayı üzerinden içimize dair bir değerlendirme...


Ocak ayının ilk haftasında aldığımız haber bizleri çok üzdü. Tüm dünyayı da ayağa kaldıran, Fransa’nın ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan kanlı terör saldırısı sonucu içlerinde karikatürcülerin de bulunduğu 12 kişi yaşamını yitirdi.

Olayın tazeliğinde; hemen tüm çizer dostlara yaptığımız çağrı sonucu gelen konu ile ilgili yüzlerce karikatürlerden oluşan özel bir ek hazırlayıp yayımladık, bir iki gün içerisinde.

FENAMİZAH EXTRA “Charlie Hebdo özel sayı"mız büyük ilgi gördü. Fakat tüm dünya ajanslarının geçtiği haberde ilk başta 4 karikatürcünün öldürüldüğü belirtiliyordu. Ne var ki; sonradan 74 yaşındaki usta çizer Philippe Honore’un da olayda katledildiği anlaşıldı.

Charlie Hebdo’ya yapılan terör eylemi Türkiye’de de tepki ile karşılandı. 17 Ocak’ta bir grup karikatürcü Taksim’de Fransız Konsolosluğu önünde karikatürlü protesto eylemi gerçekleştirdi. Eylem, bizim aracılığımızla da facebook üzerinden tüm dünya çizerlerine duyuruldu. Ayrıca Şubat sayımızda karikatürcü arkadaşımız Vahit Akça'nın fotoğraflarıyla haber olarak bir tam sayfa yer alacak. Bu arkadaşları FENAMİZAH olarak karikatüre ve mizaha sahip çıkmalarından dolayı dolayı kutlamak isteriz.

Öte yandan; Karikatürcüler Derneği yönetimi ise kendi web sitesinden yayımladığı, siparişle birilerine yazdırıldığı açıkça belli olan ve olayın özünden uzak, kuru ve resmi bir bildiri ile yetindi.

Açıklama önemli ve öğreticiydi. Çünkü besmele manasında ki ilk cümleden anladık ki; Demokrasinin kalbi meğer Fransa imiş. Bildirinin laf-ı güzaf ayrıntılarına girecek değiliz. Ancak; Üyelerini birbirine düşürmekle, üyelerinin sanatsal faaliyetlerine sansür uygulamakla, üyeleri arasında ‘benden-benden değil’ ayrımı yapmakla, kimi çizer arkadaşları FENAMİZAH’a karikatür desteği vermemeleri yönünde çabayı iş güç edinmekle vb. daha bir çok sicilli dernek başkanının yayımladığı bildiride “EVRENSEL DEĞERLER”e vurgu yapması yaman bir çelişkiydi. Ee, siparişle yazdırılan politik açıklamalarda zaten herhangi bir samimiyet beklenmesi gerekmiyor elbette. Yine de kendisine sormak gerek; Bütün bu değindiğimiz bir yönetim anlayışı ile uygulamalarını hangi "EVRENSEL DEĞERLER"e dahil ediyor acaba?!

Öte yandan; Bir başka kerameti kendinden menkul, ölü anmacılığıyla bilinen, mizahın içine “ah” etme yaratıcılığıyla dikkat çeken bir vatandaş; kopyala-yapıştır haber (!) blogu uğraşı içerisinde, Paris’te öldürülen karikatürcü sayısının aslında bir fazla olduğunu tüm dünyaya kendisi bulmuş (!) gibi duyurdu. Akla ziyan Dünya ajansları bu müthiş haber atlatma karşısında “ah!” deyip, saçını başını yolarak “vah!” etmiş olmalı...

Her şeye rağmen; başkalarında kusur aramadan, kıskanmadan ve kendimizin ne işlerle meşgul olduğunun bilincinde ve ayırdında olup, mizahın hakkını vererek kardeşçe yaşayabilmeyi hala umut ediyor ve diliyoruz.
Saygılarımızla...
(Aziz Yavuzdoğan - FENAMİZAH)

- - -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.